kiwi tells
facebook twitter instagram pinterest

<< Tüm Geziler / Üsküp, Makedonya

 

Balkanların Makedonya'sının başkenti olan Üsküp 1392 yılında Osmanlı himayesine girmiş ve 500 yıldan fazla topraklarımızda yer almış. Üsküp buz gibi havası, sakinliği, gösterişli dev heykelleri ve muhteşem manzaralarıyla aklımda kaldı. 

Vizesiz gidebileceğiniz bir lokasyon. 1 saat 15 dakika gibi kısa bir sürede ulaşabiliyorsunuz. Tahminimden küçük ve sakin olan havaalanında Sandalyeci, Cakes&Bakes, Halkbank gibi tanıdık markaları görebilirsiniz. Çıkışta paranızı bozdurabilirsiniz ama merkezde daha uygun olduğu için az miktar yetecek kadar bozdursanız kafi, biz de öyle yaptık. Pazar günleri hariç açık olan kuyumcuları Türk Çarşısında bulabilirsiniz.. 

€ 20 ile Makedonia Square'de bulunan otele gittik. Tatil bitince havaalanına gitmek için dönüşümüzü otelimizin personeliyle paylaştık ve  € 15 ile havaalanına ulaştık yani fiyatları önceden konuşup planlarsanız daha uygun seçenekleri bulabilirsiniz. 

Otelimize kavuştuk, camdan dışarı bakınca henüz yapım aşamasında olan görkemli Marriot oteli görüyorum. 

Otelimiz London tam merkezde olduğu için  yürüyerek rahatça her yere ulaşabildik. Uzak noktalar haricinde bir kaç kere taksi kullandık o kadar. Taksiler de taksimetrelerini genelde 40 denar ile açıyorlar. Kayıtlı olmayan taksilerde var ki bence gerekmedikçe binmeyin. 

Daha gitmeden şanını duyduğumuz, Makedonya meydanına çok yakın olan çarşıda bulunan Destan'a gittik. Menü yok, köfte, kuru fasulye, yoğurt, soğan, yeşil acı biber, pita ekmeği ve trilece var. Tatlı denemedik köfteleri dışında çok da güzel ve özel bir lezzet yoktu. Toplam hesap €18 geldi, İlk başta çok uygun gibi gelse de daha sonra hem atmosfer olarak hem de kalite olarak daha iyi, farklı bir çok restorana gittiğimizde anladık ki Destan fazla turistik bir yer haline gelmiş. 

Makedonya Meydanı Üsküp'te bulunan en büyük ve en ünlü meydan. En önemli yapılardan biri olan Büyük İskender heykelini çekerken yakalanmışım :)

Üsküp gerçekten çok fazla, büyük ve gösterişli heykellerle dolu.

Sokaklarda dolaşırken beklenmedik yerlerde minik cafeler çıkabiliyor. Bu çikolataları da özel çikolata yapan yeni açılmış sayılan minik bir butikten aldık. Gerçekten çok lezzetliydi.

London Bistro kaldığımız otelin merkeze bakan ve genele oranla daha kalabalık ve kaliteli olan restoranda aynı zamanda güzel kokteyller de içebilirsiniz. Fiyatlar zaten uygun ama otel misafirlerine indirimler var.  - 1 gin tonic 1 long island €6

 

Akşamları da gündüz olduğu gibi çok sakin olan Üsküp Meydanı ışıl ışıl.

Makedonya  Üsküp'ün simgelerinden olan Vodna dağının tepesine gitmek icin bir taksi ayarladik bir sure sonra yukari doğru tepelere çıktıkça yolların, ağaçların, dağların kısacası her yerin karlarla kaplı olduğu yerlere ulaşılıyor. En tepeye gelince bembeyaz bir park ve teleferikle daha da yukarı çıkmamız için bizi orada indiriyor. Havalar güzelken piknik yapmalık yerler, yürüyüş yerleri, güzel ahşap kulübeler mevcut. 

100 denar olan teleferik her yarım saatte bir hareket ediyor. Teleferik beklerken kızağıyla çok tatlı kar kıyafetli minicik bir erkek çocuğu gördük ve daha sonra tanıştığımız ailesi böyle karlı havaları hiç kaçırmıyorlarmış ve bize termoslarında getirdikleri genelde ısınmak için de içtikler özel bir içecek ikram ettiler. Bize anlattıkları kuru üzümler ile yapılan (bazen de kuru dut, erik, incir ve kayısı ile de yapılıyormuş) şeker şuruplu sıcak boğma rakıyı telaffuz ederken rakia diyorlar. İçerisinde anason yok, beyazlamasını beklemeyin güzel aromalı, yüksek alkollü sert bir içki. 


Havalar güzel olursa panoramik bir manzara görebileceğiniz tepeye çıktığımızda sis ve kar nedeniyle yalnızca 2002 yılında Üsküp merkezinden de çıplak gözle rahatlıkla görülen, 66 metre yüksekliğinde yapılmış dev Milenyum Haçı'nı görüyoruz.

 

Pek bir seçenek kalmıyor ve hemen sol taraftaki sobayla ısınan, Türkçe konuşulan cafe tarzı yerde ısınıp birşeyler atıştırıyoruz. Fiyatlar yine gayet uygun, 2 büyük Türk kahvesi, 1 su, 2 health bar € 2. 


Şehir merkezinde yer alan, görkemli binasıyla dikkat çeken Museum of Macedonian Struggle € 5.

İçeride fotoğraf çekmek yasak olan müzeyi tek başınıza gezemiyorsunuz, İngilizce konuşan bir rehber eşliğinde anlatılarak 1 saate geziliyor. Atatürk, Hitler, Lenin gibi bir çok ismin de Balmumu heykellerinin yer aldığı müzenin Balmumları cidden çok başarılıydı, özellikle tarihle ilgileniyorsanız bu müzeyi tavsiye ederim. 

 

 

 Yine merkezde yer alan Amigos'a gidip Meksika mutfağı sayesinde keyifli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.

 

 

 

 

4 kokteyl, 2 ana yemek, kaşarlı ve çeşitli soslarla gelen koca bir tabak nachos 120tl.

 

Özellikle nachos yanında guacamole yemeli ve Margarita içmelisiniz.

 

Otelin kahvaltısı açık büfe değil fakat menüde yer alan kahvaltı bölümünden istediğinizi sipariş vermeniz durumunda ücretsiz yiyebiliyorsunuz. 

Ekstra krep söyledik ve öğrendik ki Pazar günleri %50 indirim varmış yani nutellalı leziz krep €1,5 oldu. Ayrıca otelde kalan misafirlere cafe ve restorant alaninda %15 indirim var. 

Taksimetre €0.65 gibi bir şekilde açılıyor. Makedonya Meydanından Lake Matka'ya €6,5 tutuyor. Şimdiye kadar gördüğüm en iyi göl manzarası.

 

Kesinlikle görülmeye değer harika bir yer. Taksi belli bir yere kadar çıkıyor, daha sonra sadece yürüyerek ulaşabileceğiniz en keyifli manzaralı yürüyüşlerinizden birini yapmak için ilerliyorsunuz. 

Biraz ilerledikten sonra oturup bir şeyler de yiyip içebileceğiniz bir otel bulunuyor.

Bir salep ve kahve €4.


Hava epey soğuk, dışarıda manzaraya karşı oturmayı seçtiğimiz için mekanda bulunan şallarla idare ettik. 

Başka bir restoran önerisi olarak Dion, merkezde, nehir kıyısında, merkezde bulunuyor, servis iyi, mekan da hoş, bir bira, clup sandwich, chicken fingers, patates kızartması ve su toplamda € 12. 

Havalar güzelleşince belli ki herkes dışarıda oturuyor, karşısında mimarisiyle de dikkat çeken Arkeoloji müzesi var.


1910-1979 yılında Üsküp'te yaşamış olan Rahibe Teresa'nın ölümünün ardından 2009 tarihinde doğduğu ve büyüdüğü yer olan Üsküp'te Makedonya Cumhurbaşkanı tarafından anı evi açılmış.


İki katlı ahşap ağırlıklı, anılarla dolu bir yer, orijinal olarak ev ayakta duramamış ama Rahibe Terasa adına bir kilise yapılmış. Rahibe Terasa evini ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz. İsterseniz destek olmak için biraz para bırakabiliyorsunuz.


Üsküp'ten güzel fotoğraflarla sonlandırıyorum:)


YorumlarYorumlar Bu postun tüm yorumları (0)  
Bu post hakkında henüz yorum yok

Ad Soyad (*)
E-Mail
Başlık (*)
Yorum
700 karakter kaldı  (*)
 

Facebook


Instagram

        Anket
        E-Bülten
    Üye olmak için lütfen bilgilerinizi kaydediniz.

    Adınız Soyadınız
    E-Mail Adresiniz