kiwi tells
facebook twitter instagram pinterest

<< Tüm Geziler / 2016`yı Viyana`da Karşılayabilmek

2016' Viyana'da karşılayabilmek dedim çünkü Viyana'ya ulaşabilmek gerçekten zordu. Aslında kafamda sadece Viyana'yı anlatmak vardı ama işler her zaman planlanan şekilde gitmiyor. Viyana'ya olaylı gidişimizden bahsetmem şart oldu. 31 Aralık 2015 sabahı 06:00 da uyandığımda evimin penceresinden sarımsı ışık dışında hiç bir şey gözükmüyordu. Balkonuma baktığımda sisten ve kardan demirleri bile göremedim. Yine de oralı olmadım hazırlanıp BiTaksi'den taksi çağırdım fakat hepsi iptal etti. Uber ile şansımı denedim ama başarılı olamadım. Sonunda BiTaksi'den iptal etmesine fırsat olmadan aradığım taksici ile konuştuk ve bizim mahallenin yollarının tamamen kapalı olduğunu kimsenin girmeyeceğini öğrendim. Valizimi alıp evden çıktım. Planım Kanyon metroya kadar yürümekti. Normal zamanlarda her gün yaptığım şeydi sonuçta. 

Apartmanın güvenliği kameralara baktı ve civarda hiç taksi görmediğini fakat bir kaç araç olduğunu söyledi. Gece başlayan fırtına devam ettiğinden yürümenin çok zor olduğunu da belirtti. Şansımı denemek için valizimi aldıp kapının önüne çıktığımda ne demek istediklerini gayet iyi anladım. Valizin tekerlekleri kardan gitmediği ve sol bileğimin incinmiş olduğunu düşünürsek sağ elimle 15 kilo valizi taşıyarak Kanyon'a kadar yürümem imkansızdı.

 

O sırada geçen bir araç yardıma geldi. Beni ve birini daha araca aldı Kanyon'dan metroya bindim ve taksime geçebildim. 

Hiç görmediğim bembeyaz bir Taksim ile karşılaştım.

 

Havataş, benim gibisoğuktan ve kardan etkilenen ama yine de valizlerini bir şekilde taşıyıp havaalanına gitmek isteyen insanlarla doluydu. 

Sabiha Gökçen'e sorunsuz ulaştık. Aşırı değil ama hatrı sayılır bir kalabalık vardı, etrafıma bakıp içimden insanları tebrik ettim çünkü o kar fırtınasında o kadar insanın benim gibi havaalanına ulaşması delilik. Uçak saatime daha zaman vardı, İzmir'den gelecek olan annemle havaalanında buluşacaktık. THY yaklaşık 2 saat rötarlı gelip valizleri çok uzun süre getiremeyince, bağlantılı ya da bağlantısız başka yerlere uçacak insanları oldukça kızdırmıştı. Uçağımızın kalkmasına 40 dakika kala İtalya'ya gidecek olan arkadaşlarımı, arkadan da annemi pasaport kontrolünden geçerken gördüm. Herkeste bir koşuşturmaca vardı. Saat 12:00 olduğunda Pegasus rötar bildirdi 5 dakika sonra uçağımızın kalkması gerekirdi ama Pegasus'un rötarlarına alışkın olduğumuz için çok da önemsemedik. 


12:05'de kalkması gereken uçağımızı bekleken McDonalds'a giderek bir ikram menüsü alınması ile ilgili anons yapıldı ve hemen sonra 17:00 civarında derhal uçağa gitmemiz için anons yapıldı, apar topar yetişildi ve sonunda kalktık. 

Atatürk havaalanından Onur Air ile Amsterdam'a gidecek olan ve Sabiha Gökçen'den THY ile Malpensa'ya gidecek arkadaşlarımla da sürekli iletişim içindeydik. Onur Air uçuşunu tamamen iptal ederek bir çok kişiyi mağdur etti. Sabiha Gökçen'den kalkacak THY uçağı ise saat 13:00'de kalkacakken rötar vererek insanları 7 saatten fazla uçakta bekletti ve saat 21:00 de havalandı. Bu rezilliklerden sonra kendi halimize şükrettik.

Valize ne oldu derseniz; bizim uçak rötar yapmasına rağmen nasıl olduysa 5 saat içerisinde annemin geciken valizini THY Pegasus ile anlaşıp uçağa yerleştiremedi. İnince tutanak tuttuk 1-3 gün içerisinde otele yollanacağını söylediler. Artık canımızı bir şeylere sıkmak için çok geçti, zaten yeterince geç kalmıştık, o yüzden Viyana'nın tadını çıkarmaya karar verdik ve otele geçip valizleri bırakıp çıktığımızda saat 21:00 olmuştu

Havaalanından şehir merkezine CAT ile hızlı bir şekilde hiç durmadan tam 16 dakikada ulaştık. Daha sonra metroyu kullandık. 

CAT gidis dönüş bir kişi bileti € 19. Sonrası için aldığımız 24 saat geçerli metro bileti € 7,90. Açıkcası metro biletini aldık fakat kullanmaya gerek kalmadı daha sonraki günler de herkes gibi ücretsiz, biletsiz geçtik gittik. CAT öyle değil kesinlikle kontrol ediyorlar, muhtemelen yüklü de bir para cezası vardır.

Her neyse yeni yılın son saatleri Viyana'nın merkezine geçtik, Karlsplatz durağında inerek Stephansplatz ve çevresini dolaşarak, ışıklara, süslere bakarak yürüdük.

 

Yemek için bir kaç yere baktık çok beğenmedik ama annem de ben de deniz ürünleri hayranı olduğumuz için Nordsee isimli yerin vitrinini görür görmez içeri girdik.

 

Şansımıza yer bulduk ve çeşitli deniz ürünleri (ıstakoz müthişti) yedik ve bira içtik.


Çok lezzetli deniz ürünleri, paella ve iki bira € 60 tutuyor.

Viyana yeni yıl kutlamaları için harika bir şekilde hazırlanmış, süslenmiş. Merkezde bir çok sahne kurulmuştu ve bu sahneler biraz yürüyerek gezilebiliyor. Bazı bölgeler diğerlerine göre daha yoğun, her biri farklı tarzlarda müzik ziyafeti için güzel seçenekler. Sahneyi göremeyenler için de dev ekranlar ve hoparlörler mevcuttu. 

 

Sokaklarda açılan minik tahta kulübeler yiyecek içecek standları olarak düzenlenmiş, sosis, sıcak şarap, şampanya, hamurlu tatlılar, patates ve hediyelik eşyalar satılıyordu

.


€ 7 ile sıcak bir şarabınız ve sonrasında da yanınıza alabileceğiniz bir mug sizin oluyor. Soğukta konserleri izlerken üşümemek adına herkesin elinde birer bardak ve içecekler vardı. Belli yerlerde bistrolar konmuştu, isteyenler paylaşarak orada duruyordu.

Güvenlik nedeni ile metro 22:00 - 02:00 arası kapalıydı. Yeni yıla 5 dakika kala taksiye bindik ve köprüden otele doğru giderken durduk ve tam 00:00'da sağlı sollu bitmeyen renk renk havai fişekleri izledik. Yaklaşık 1 saat kadar bu havai fişekler devam etti. Sokak aralarında bile herkes havai fişek attığı için kaçırmak mümkün değildi. 


2015'in son günü çeşitli aksiliklerle dolu olsa da 2016 annem ile yan yana çok keyifli başladı. Zaten sevdiklerimizle beraber güzel yerler görmek, güzel yemekler yemek, sıcak bir yerde uyumak ve her şeye rağmen gülebilmek büyük mutluluk. 

YorumlarYorumlar Bu postun tüm yorumları (0)  
Bu post hakkında henüz yorum yok

Ad Soyad (*)
E-Mail
Başlık (*)
Yorum
700 karakter kaldı  (*)
 

Facebook


Instagram

        Anket
        E-Bülten
    Üye olmak için lütfen bilgilerinizi kaydediniz.

    Adınız Soyadınız
    E-Mail Adresiniz