<< Tüm Geziler / Sonbahar Turu

Sonbahar bu gezi için en uygun zaman çünkü doğanın her rengini görmek mümkün.

 

İlk durağımız Bolu'nun ilçelerinden biri olan Göynük.

Dere kenarında bulunan evler kendine has, çoğu eski mimari hatlarini koruyor. Sakin, şirin, minik bir kasaba. Safranbolu evleri ile benzer mimaride olan kasabada dik yamaç üzerine kurulan evler birbirlerinin görüşünü kapatmıyor. 

Tur ile anlaşmalı olan Lalezar'da kişi başı 25 TL karşılığında su, salata, çorba, mantı, erişte, baklava ve çay alabiliyorsunuz. 

 

Çevrede görülecek tarihi yerler mevcut. 

1923-24 yıllarında İstiklal zaferimizin anısına yapılan ve 1960'ta tekrardan restore edilen 3 katlı Zafer Kulesi. Göynük kasabasına en hakim olan tepesine kurulmuştur. Zafer Kulesine üşenmeyip çıkılmasını tavsiye ederim. Evlerin içinden yokuşlu yollar sizi tepeye çıkarıyor ve tepeden manzarayı en iyi şekilde görebiliyorsunuz

. 

 

Şanslıysanız dost canlısı köpekler sakin bir şekilde size eşlik edebilir. Kesinlikle çekinilecek saldırgan köpeklerden değiller, fazlasıyla sessiz ve uyumlular. Bizimle beraber çıkıp, beraber inen arkadaşımızlarımızdan birinin resmini paylaşıyorum. 

Akşemseddin Paşa camii, yanında da türbesi var. Cenaze olduğu için camiye girilmedi fakat isteyenler türbeyi ziyaret etti. Fatih Sultan Mehmet'in hocalarından olan Paşa'nın saçı ve sakalı ak olduğu ve beyaz elbiseler giydiği için  "Akşemseddin" adıyla bilinirmiş. 

Anı olarak fotoğraf dışında kalıcı bir şeyler almak isteyenler için Akşemseddin türbesinin karşısında yöresel hediyelik eşya dükkanları var. Aynı zamanda Zafer Kulesi'ne gitmek için geçilen eski çarşıda da yapılan kaşık, merdane, baston gibi ahşap oymalı ürünler bulunabilir. 

İkinci durağımız olan Sünnet Göl Göynük'e bağlıdır. Dar ve derin bir vadinin heyelan sonrası yıkılmasıyla oluşmuştur. 

Düşünen oldu mu bilmiyorum ama göle girmek yasak. Ördekler bu yasağın dışında. :)

 I

Gölün çevresi karaçam ağaçlarıyla kaplı.

Konaklamak isteyenler için Mudurnu Tavukçuluk Doğal Yaşam Tesisleri var.  

Mudurnu

Mudurnu eski Türk evleri açısından önemli bir yere sahip. Çevrede gördüğümüz konaklar kalabalık aileler için yapılmış. Çalışanları için de odalar konakların içerisindeymiş. Aileler evlenen çocuklarına yeni ev değil, konaktaki odalardan birini verirlermiş. 

Yıldırım Beyazıt Cami görülecek yerler arasında. 

Cumartesi Mudurnu'nun pazarına denk geldik, yöresel ürünler bulabileceğiniz bir pazar. 

Size asıl önerim eğer ki giderseniz 3 TL'ye satılan Mudurnu tostunu yemeniz.

 

Bazlama içerisinde tereyağı, kaşar ve sucuk olan leziz bir şey. 

Ayrıca daha sonra Coffee M isimli bir cafe de çeşitli kahve çeşitlerini bulabilirsiniz. Türk kahvesini Göynük'e gitmeden Bedeste tesislerinde mola verdiğimizde içtiğim için canım soğuk bir kahve istedi. Burada bulabileceğime pek inancım yoktu ama çeşitli kahve seçenekleri bulmak mümkün. Büyük bir beklenti olmayınca gelen kahve mutlu etti :)

Cumartesi gününün son durağı Abant Gölü.

 

Buraya kadar şansımıza hava şahaneydi. Gerçekten güneş hep yukarıdaydı, bizi ısıttı. 

Akşama doğru Abant Gölü buz gibiydi. Doğanın bu güzelliği için birazcık üşümeye katlanılır diye düşünerek yürüyüşe başladık. Abant Gölü'nün çevresini kaplayan dağlardaki ağaçlar Çam, Kayın ve Gürgen. Ağaçlar göl ile beraber muhteşem duruyor. Hava kararmaya başladığı için manzara fotoğraflarda gözle gördüğümüz gibi çıkmıyor ama yine de denemeye değer görüp bir kaç tane çektim. 

Gölün içerisinde kurumuş nilüfer yaprakları ve sazlıklar görebilirsiniz. Yürümek istemiyorsanız ata binebilirsiniz ya da fayton ile dolaştırılabilirsiniz. 

Bunların dışında gelin ve damat görebilirsiniz :) Güzel manzarası olan yerlerin kaçınılmaz görüntüsü Abant Gölü'nde de karşıma çıktı. Hava gerçekten soğuktu, göl kenarında çay içmemize ve üzerimizde kaban olmasına rağmen soğuğu hissediyorduk.

 

Ne diyeyim, Allah kolaylık versin, gelinlikle bu soğukta poz vermek zor iş. 

Yedigöller 

Pazar sabahı böyle manzaralarla güne başlamak ne güzelmiş!

 

Dilek Çeşmesi

 

 

Kent merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta. İki farklı plato üzerinde, birbirlerinden çok da uzak olmayan yedigöllerin isimleri; Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl, Sazlıgöl, Deringöl, Seringöl ve Büyükgöl. 

Çok miktarda kayın ağacı, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, fındık, yapraklı üvez, keçi söğüdü, porsuk, sarı ve kara çam, yabani kiraz, ıhlamur ve dişbudak ağaçlarının bulunması milli parkın sonbaharda çeşitli renklerle herkesi etkilemesini sağlıyor. 

Sağa, sola ne tarafa bakarsam bakayım kartpostal gibi şahane manzaralar görmek insanı büyülüyor.

Fotoğraf açısından kesinlikle çok zengin bir yer.

Gezerken kamp kuranları da göreceksiniz, eğer ilgiliyseniz siz de kamp kurup manzaranın tadını daha uzun çıkarabilirsiniz.

 

Uzun bir yürüyüş sonrası kendimizi mangalda köfte ve sucukla ödüllendirdik. 

Öğleden sonra biraz yağmur çiseledi ama ağaçlar damlaların gelmesini engelliyordu.

 

Zaten yürünen yerler o kadar güzel ki gerçek dışı gibi. Abartmıyorum kendimi başka bir dünyada gibi hissettim.

 

Yıllardır gezmeme rağmen ama bu yaşıma kadar daha önce nasıl buraya gelmedim diye şaşırdım.

 

 

Turun son durağı; Cennet Göl (Gölcük). 

Aladağ eteklerinde bulunan Gölcük temiz havada yürüyüş yapmak, bölgesel yemekleri yemek ve görsel güzellikleri yaşamak için ideal bir keyif alanı. 

Göl,ormanlar arasında çam ağaçlarıyla dolu, suni küçük bir set gölü. Gölün kenarında bakmalara doyamayıp, keşke bizler de kalabilsek diyeceğiniz çok güzel bir ev var. Maalesef burası otel değil, Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi.

 

Muhtemelen kartpostallarda ya da fotoğraflarda bu evi görmüşsünüzdür.

Umarım bu yolları tekrar yürüme, bu havayı tekrar içime çekme ve bu manzarayı yeniden görme fırsatım olur. O zamana kadar elimde bu fotoğraflar ve kafamdaki güzel anılarla yetineceğim. 

Gerçekten ihmal etmeyin, vaktiniz olunca hemen atlayın gidin. 2 gün yeterli olacaktır. Fotoğraflar iknaya yardımcı olur mu bilmiyorum ama emin olun gittiğinizde çok daha fazlası olduğunu göreceksiniz. 

Yorumlar Bu postun tüm yorumları (0)

Bu post hakkında henüz yorum yok

Ad Soyad (*) E-Mail Başlık (*) Yorum 700 karakter kaldı  (*)